Engin Güvenç , E&E Group
Kurumsal yapılarda artık bilinen iş yapma modelleri geçerli olmadığı gibi, çalışanlardan beklentilerde aynı değil. Yeni iş yapma şekillerini hangi kriterler mi belirliyor?
Son 20 yılda şirketler işleri ile alakalı olmadıklarını düşündükleri pek çok yeni konunun aslında şirket için hayati önem taşıdığının farkına varmaya başladılar. ‘Sürdürülebilirlik’ temelli iş modeline geçiş yapan kurumlar için değişim çok boyutlu, ama bir o kadar da kalıcı ve sağlam bir modeli beraberinde getiriyor. Asırlık şirketler artık sadece karlılık değil, güven, kaynak sürdürülebilirliği, itibar, marka kalıcılığı, verimlilik, paydaş entegrasyonu ve nitelikli iş gücüne hızla ulaşma hedefleri üzerine stratejilerini kurguluyor.
Amaç; daha tercih edilen, daha kalıcı ve prestijli olmak, ama aynı zamanda çevresel ve toplumsal negatif etkilerini azaltabilmek kısacası kurumsal bir dünya vatandaşı olabilmek.
‘Sürdürülebilir İş Modeli’ ne geçiş yapan şirketler için çalışanlar stratejik önem taşıyor. Çok boyutlu değişim ortamında yeni rekabet koşullarını hızla anlayarak, çözümler için yaratıcı fikirlerle çalışabilecek yetenekler kritik öneme sahip.
Şirketlerin ancak işgücü ile ayakta kaldığı gerçeği dikkate alındığında iş dünyasının her alanında yöneticiler yeniliklere açık, meraklı, sürekli gelişime destek veren, vizyoner ve şirketle bütünleşmiş çalışanları tercih ediyorlar. Kısacası yeni yüzyıl iş modeleri çalışanlarında her seviyede daha donanımlı olmalarını gerekli kılıyor.
[1] Sürdürülebilir Kalkınma, insan yaşamının gereksinimleri ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği arasında bir denge kurularak, ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları ile bugünden geleceğe uyumlu bir programlama yapılmasını amaçlayan bütünsel bir yaklaşımdır.