DEAN WAGGENSPACK

İş arayışınızın başlarında özgeçmişinizi elden geçirip ilginizi çeken ilanlara başvurmanız normal olmakla birlikte, bu çabalarınızı güçlendiren bir başka aktivite ise çok çeşitli insanlarla tanışmanız olacaktır.

İş pazarını bilen arkadaşlar, tanıdıklar ve diğerleriyle bağlantılar, gizli fırsatları keşfetmeniz bakımından en doğru kaynaktır. Unutmayın, pazardaki birçok iş aslında duyurulmamakta, bu işlere tanıdıklarınız aracılığıyla ulaşabilmeniz ise mümkün. Yakın zamanda yapılan araştırmalar işlerin %60’ının geleneksel iş arama yöntemleriyle değil networking sayesinde bulunduğunu gösteriyor.

Açıkçası ne kadar fazla networking yaparsanız o kadar fazla ve hızlı iş bulma olasılığınız var. İnsan doğasının üzerinden gelmek zor bir şey. Birçok insan networkingi birinden bir şey istedikleri için insanları rahatsız etmek olarak görüyor. Hâlbuki networking ya da bağlantı kurmak iş istemek demek değil. Networking, iş, toplum, arkadaş ve aile çevresindeki bağlantıyı kaynak, bilgi ve fikir paylaşımı olarak kullanarak, başka türlü bulamayacağınız iş bulma fırsatlarına erişmenizi sağlamak demek.

Lee Hecht Harrison’ın son araştırması networking bir sonraki işinizi garantiye almak için en etkili yöntem olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, yeni işe giren çalışanların %50’sinden fazlasının işlerine networking sayesinde eriştiğini belirtiyor. Eğer daha üst düzey bir pozisyondan bahsediyorsak bu oran %70’e kadar çıkıyor.

Araştırma, iş arayanların üçte birinin networkingle çok az ilgisi olduğunu gösteriyor. En başarılı adaylar ise, haftada iki-dört iş görüşmesi yapanlar. Bu görüşmeler birebir olduğu gibi, bilgilendirme amaçlı görüşmeler ya da kariyer fuarlarına katılım, profesyonel dernek toplantıları ya da Ticaret Odası yemeklerine katılmanın bir birleşimi olabilir.

Çeşitli etkinliklere katılmak ağınızı genişlettiği gibi, size yeni bilgi kaynakları kazandırarak farklı fırsatlara da açık olmanızı sağlar.
Networkingi yeterli kadar yapmamanız arayış süresinin uzamasına yol açabilir ve daha fazla yılgınlığı beraberinde getirebilir.
Çoğu insan networking konusunda çekimser davranır, bu ne kazanacaklarını tam anlamıyla bilmedikleri içindir. Hâlbuki “işimden ayrıldım, bildiğin bir iş var mı?” demek yerine “seninle görüşmeyi isterim, beni iyi tanıyorsun dolayısıyla benim becerilerim ve tecrübelerimle ilgili bakışın ve önerilerin benim için çok önemli” diyerek, bir insanla bağlantıya geçip bakış açısını sizinle paylaşmasını istemelisiniz.

Networkinge,iş arayışınızla ilgili size yardımı dokunabilecek 25 kişiden oluşan bir liste yaparak başlayabilirsiniz. Eski çalışma arkadaşları, müşteriler, komşular ve gönüllü olarak birlikte çalıştığınız yeniden bağlantı kuracağınız insanlara odaklanın. Yeni bir ilişki kurmaktansa önceden tanıdıklarınızla yeniden bağlantıya geçmek daha kolaydır.

Ardından bu listeyi yeni bir fırsat arayışı içinde olduğunuzu bilen bir yakınınıza gösterin. Büyük olasılıkla onların da listenize ekleyebilecekleri ve hedeflediğiniz insanlarla ilgili vereceği güncel bilgiler olacaktır.
Son olarak listenizdeki insanlarla temasa geçin ve onlarla küçük birer toplantı ayarlayın.

Mesaj ve e-posta çağında yaşasak da yüz yüze görüşme çok önemli, çünkü karşımızdakinin dikkati bölünmeden ancak böyle odaklanabiliyor. Eğer dijital olarak haberleşiyorsanız, bağlantınızın her gün aldığı yüzlerce mesajla yarışacaksınız demektir. Telefon ederseniz, büyük olasılıkla aynı anda bir başka iş daha yapıyorlardır. (Arka planda klavye sesi mi duyuyorum?)
Dolayısıyla sizin ihtiyacınız herhangi bir zaman değil, kaliteli zaman.
Kapıdan çıkmadan önce, görüşeceğiniz insanı araştırmak için zaman ayırın. LinkedIn profiline, yakın zamandaki Twitter paylaşımlarına göz atın. Bunlar hemen kendiniz hakkındaki bilgileri sıralamak yerine konuşmayı başlatmak için harike doneler olabilir.

Birçoğumuz için networking göz korkutucu olabilir. Ama şunu bilin ki, daha hızlı bir şekilde yeni bir işe girmek için başka bir strateji yok. O yüzden cesaretinizi toplayın.