HELENE CAVALLI, Lee Hecht Harrison
“Eğer dün yaptığın gözüne büyük görünüyorsa, bugün çok bir şey yapmadın demek.” Bu cümle, ünlü kolej basketbolu koçu Mike Krzyzewski’nin Duke Üniversitesi takımı Blue Devils oyuncularına rehavete kapılmamaları için söylediği motivasyon konuşmasının bir parçası olmakla birlikte iş gücüne katılan milyonlarca insana da uyarlanabilir.
Kendinizi rahat hissettiğiniz, kariyerinizi otopilota aldığınız zaman risk altındasınız demektir. Nereye gitmek istediğinizi bilmiyor ve bunun şirketinizin hedefleriyle nasıl örtüşeceğini göremiyorsanız tehlikeli sularda yüzüyorsunuz diyebiliriz. Bu duruma düşmekten kaçının ve derhal gelişiminizi planlamak ve kontrolü ele almak için kendinize zaman ayırın.
Diğer yandan, şirketiniz sürekli yetenek havuzunu geliştirmekte ve buraya yeni beceriler eklemekte. Peki bu havuzun içinde sizin yeriniz ne? Bu geleceğin bir parçası mısınız?
Rehavete erdiğinizi nereden anlayabilirsiniz? Sabah kalktığınızda işe gitmek için yataktan hemen kalkmıyor, minimum çabayı gösterip kimsenin radarına takılmamaya çalışıyorsanız rehavete düştüğünüzü söyleyebiliriz.
Spor benzeşimine bir dakika için dönecek olursak – takımlar ya da bireyler garantili davranır, arkalarına yaslanıp kazanmak için sahaya çıkmaktan çok kaybetmemeyi umarak hareket ederse ne olur? Kaybederler.
Aynı durum kariyeriniz için de geçerli. Eğer konfor alanından çıkıp risk almaktan çekinirseniz, emekli olduğunuzda önünüzde yalnızca bir pişmanlıklar listesi olmayacak ama aynı zamanda birçok heyecanlı – ve tahminen daha çok para kazanabileceğiniz- fırsatları kaçırmış olacaksınız.
Eğer sektörün kıdemlilerinden biriyseniz neden uğraşasınız? Sizi motive eden şey aynı zamanda en tatmin edecek şeydir, bu da maaştan çok daha önemlidir de ondan.
Dolayısıyla mevcut pozisyonunuza o kadar alışmayın. Yeni mücadeleler, becerilerinizi test edebileceğiniz yeni projeler sizi daha güçlendirirken şirketinize katacağınız değeri de artırır.
İşte kariyerinizin idaresini ele almak için yapabileceğiniz altı şey:
- Güçlü yanlarınızı bilin.İlgi alanlarınız, yetenekleriniz ve becerileriniz. Sizi ne özgün yapar?
- Namınızı bilin.İş arkadaşlarınız ve network’ünüzdeki insanlarla konuşup performansınız hakkında objektif bir perspektif edinin.
- Çevrenizi tanıyın. Sektörünüzde sizin fonksiyonunuzda ne gibi yeni beceriler gerektiği konusunda araştırma yapın.
- Hedefler koyun. Seçeneklerinizin neler olduğunu artık bildiğinize göre, şirketinizin ihtiyaçlarıyla da uyumlu olacak şekilde kısa ve uzun vadeli gelişme hedefleri koyun.
- Bir eylem planı belirleyin ve becerilerinizi geliştirin. Öğrenmeyi hızlandırmak için bir eylem planı geliştirin. Yöneticinizle düzenli olarak kariyer sohbetleri yapın, şirketinizdeki mevcut gelişme kaynaklarını kullanın.
- Bir akıl hocası bulun. Hayranlık duyduğunuz, şirketinizde fark yaratmış biriyle, hatta bir rakibinizle bağlantıya geçin. Onlara öğrendikleri dersleri sorun. Rehberlik alın ve öğütlerini dinleyin. Akıl hocanız aynı zamanda harika bir networking kaynağı olabilir.
Hayatınızı gözden geçirdiğinizde, en iyi şeylerin – sırtınızı yaslayıp hiçbir şey yapmadığınızda değil, konforlu alanınızı bırakıp bir şeyler yapma cesaretini gösterdiğinizde olduğunu göreceksiniz.